Pietro ve Lucia, Lucia'nın küçük kız kardeşi Alice ile izole bir çiftlikte yaşıyor. Zavallı çiftçiler, toprağı sürerek yaşarlar. Pietro, iyi bir işçi ve üç kardeşinin aksine, diz sakatlığı nedeniyle savaşta olmayan güçlü bir adamdır. Lucia kendini ailesine adamış güzel ve içine kapanık bir kadındır. Zor işlere rağmen hayatları huzurlu ve güzeldir. Bir gün, Pietro ve Alice kuyudan su çekerken yanlışlıkla Dünya'nın rahminden bir şey kurtarır. Kuyunun dibinde garip ve yabancı bir renk su altında parlıyor, sonra kayboluyor. O andan itibaren, çiftliğin her yerinde açıklanamayan olaylar olmaya başlar ve geceleri çevredeki bitki örtüsü uğursuz bir parıltıyla parlar. Renk kısa sürede tüm çiftliği ele geçirir ve Pietro ile ailesinin zihinlerine yerleşerek onları acı, kan ve ölümden oluşan hasta dünyasına götürür.