Emine, çoğunlukla Kürt işçilerin çalıştığı bir şantiyede elektrik mühendisi olarak çalışmaktadır. Erkek kardeşinin askerlik görevi sırasında çıkan bir çatışmada ölmesinden sonra, kendisine gizliden gizliye aşık olan kaçak işçi Kürşad da dahil olmak üzere işçilere düşman gibi davranmaya başlar. Kürşat bir iş kazasında ölünce cenazesine kimse sahip çıkmadı. Emine, Kürşat'ın cenazesini ailesine göndermek konusunda isteksizdi. Muş'a bağlı bir köyde yaşayan kalabalık bir Kürt ailenin kızı olan Ayşe ise öğretmeninden duyduğu ve televizyonda izlediği hikâyelerle İstanbul'a duyduğu hayranlığı hisseder. Ayşe'nin ağabeylerinden biri ve ablası, bölgede yaşanan kontrgerilla baskısı ve ağabeyleri Mehmet'in jandarma tarafından öldürülmesi nedeniyle gerillaya katılır. Ayşe annesi ve babasıyla baş başa kalır. Film, bilinci ve çevresinin baskısı arasında kalan Emine ile hayalindeki şehir İstanbul'a zorunluluktan taşınan Ayşe'nin iç içe geçmiş hikayelerini anlatıyor.