Sürekli yatılı okullardan atıldıktan sonra, Ben, sert büyükbabasının yanına küçük bir kasabada yaşamaya gönderilir. Oradayken, Kathrine adında bir kız dışında kimse onunla ilgilenmez. İkisi, Ben'in büyükbabası ve Katherine'in amcasının açıklanamayan protestolarına rağmen hızlı arkadaş olurlar. Neredeyse gelir gelmez Ben, büyükbabasının evinin etrafında bir kadının hayaletini görmeye başlar. O ve Katherine, her iki aileyle de bağlantısı olan hayalete yardım etmek isterler. Ben ve Katherine geçmişi araştırırken bazen birine yardım etmek için tek yapmanız gerekenin inanmak olduğunu öğrenirler.