Bazı insanlar onu gerçeklikten uzaklaştırılmış buluyor. Ablası Katia bile onun aptal olduğunu düşünüyor. Ama bu sadece bir ilk izlenim, belki de bilinçaltının çocuk kalma arzusunun bir sonucu. Ya da belki de tuhaf davranışı, sürdüğü sönük hayata, kız kardeşi ve annesiyle paylaştığı acımasız bir varoluşa karşı bir savunmadır. Birkaç yıl önce Rusya'dan göç eden annesi, Amsterdam'da bir hayat kurmaya çalışır ve fuhuş dünyasının içine çekilir. Yavaş yavaş, en büyük kızı Katia, annesini aynı karanlık dünyaya doğru takip eder. Kahramanımız Katia'nın Kızkardeşi, ablası Katia'ya hayrandır, ancak giderek daha da yalnızlaşmaktadır, duygularını paylaşacak kimsesi yoktur. Çevresi sert olmasına rağmen, yargılamaz. Dünyayı koşulsuz ve hatta sevgi dolu bir şekilde görmeye devam ediyor. Yargılayıcı olmayan tutumuna rağmen, giderek daha fazla izole oluyor, çok şey feda ettiği kendi koruyucu evrenini yaratıyor, kendi adını bile, kendinden sadece "Katia'nın Kızkardeşi" olarak bahsediyor.