On üç yaşındaki Julija ve annesi, Julija'nın büyüdüğü pastoral bir Hırvat adasına sığınmak için tacizci evlerinden kaçar. Duygusal olarak yaralanan Julija, en iyi arkadaşı Ana ile yeniden bağlantı kurmak için çaresizdir. Ama Ana bir çocuğa aşıktır ve Julija artık bir öncelik değildir. Ana'nın giderek artan reddi, Julija'nın yaralarını ve aile geçmişini yeniden ateşleyerek geride bıraktığını düşündüğü şiddet canavarını uyandırır.