Dedektif-hikaye türünün bu parodisi, neşeli bir şekilde, yanıltıcı Fransız zaaflarına doğru sapıyor ve onu misyonlu bir anlatıdan çok sözlü jimnastikte bir alıştırma haline getiriyor. Esther, kız kardeşinin eniştesi tarafından öldürüldüğünden emin olan bir veterinerdir. Fransız dilinin bekaretini koruyan prestijli kurum olan Academie Francaise'in iki üyesini araştırmaya ikna eder. Her iki erkek de kadına aşıktır ve onun iyilikleri için rekabete girmeye oldukça isteklidir. Herhangi bir türden akademisyenden beklenebileceği gibi, bir cinayet gizemini kazma konusunda beceriksizler ve bir olaydan diğerine geçebilmek için beceriksizler. Cesetler yığılmaya devam ediyor (ancak kameranın önünde değil), iki adam da dile olan ilgileri yüzünden yoldan sapıyor. Konumları göz önüne alındığında, bunun da öldürülmesini istemiyorlar.