Maine kıyılarında tenha bir adada büyüyen ve adanın ıssız rahibi tarafından büyütülen Hannah Newcombe, korunaklı bir hayat sürdü. Yaz sonunda anakarada prestijli bir yatılı okula gitmeyi planlıyor, ancak bir sınıf arkadaşının deniz tarafından yutulmasıyla aniden ortadan kaybolmasıyla dünyası alt üst oluyor. Hannah'nın kayıp çocuğa olan sessiz takıntısı büyür ve akıldan çıkmayan rüyalara ve vizyonlara yol açar. Onları yatıştırmak için, kayıp çocuğun babasının ıstakoz teknesinde sert bir adam olarak rolünü doldurmaya çalışır. Şimdi kendisini yetiştiren adama ve kurtarmayı umduğu adama olan bağlılığı arasında kalan Hannah, ilk kez kendi kimliğiyle ilgili sorularla karşı karşıyadır.