Out of the Wild, içip içemeyeceği acı dolu bir geçmişe sahip, aşağılık ve dışa dönük bir kovboy olan Henry McBride'ın hikayesidir. Gidecek hiçbir yeri olmayan son dolarıyla yaşarken, yaşlı bir kovboyun olmak istediği son yerde çalışmaya başlar: Bir ahbap çiftliği. Burada, atlara derin bir sevgi besleyen saçma sapan bir çiftlik sahibi olan Jessie King ile tanışır. McBride'ın kendini keşfetmesi, McBride'ı, geçmişi ve mizacının kendisininkiyle aynı olan sorunlu bir mustang'ı eğitmenin yeni bir yolu ile tanıştırdığında başlar. Hikaye, insan ve atın bu iki dövülmüş ruhun yollarını bir araya getirirken, içlerinde ortak bir ruhu gören Kral'dır - Acının, ıstırabın ve en karanlık yerlerde katlanan yılların altında gizlenmiş olan. Kaybedilmiş bir ailenin kırık kalbinin, suçluluk duygusuyla işkence gören bir ruhun ve acıyı dindirmek için sonsuz bir içki sisinin arkasında, McBride'ın özünde iyi bir adam olduğunu biliyor. Mustang'in o ruhu bir kez daha bulabileceğini bildiği gibi, McBride da bulmalı. Ortaya çıkan şey, McBride'ı asla mümkün olduğunu düşünmediği bir hayatı keşfetmek için en derin yaralarının bile ötesine taşıyan bir kurtuluş hikayesidir.