Bir geminin parçaları parça parça değiştirilirse, hala aynı gemi midir? Ünlü bir deneysel fotoğrafçı, fiziksel bir değişimin beklenmedik bir sonucu olarak sezgisel dehasını kaybetmekle mücadele eder; uzun süredir sahip olunan bir ideolojiyle karmaşık bir etik ikilemle karşı karşıya kalan entelektüel bir keşiş, ilke ve ölüm arasında seçim yapmak zorundadır; ve genç bir borsacı, çalınan bir böbreğin izini sürerek ahlakın ne kadar karmaşık olabileceğini öğrenir. Bu farklı karakterler, kişisel yaşamlarında felsefi ikilemler gösterirler, ancak anlatıları, daha da geniş bir bağlantılar, anlam, güzellik, varoluş ve ölüm dokusunu hassas bir şiirsel finalde ortaya çıkarmak için birleşir.