Beş kişilik bir aile, iki keçisi ve eşeği, köylerinden çok uzakta, hiçliğin ortasında yaşıyor. Çevredeki ağaçlardan yapılan kömürü üretip satarak kıt bir hayat kazanıyorlar. Baba ve oğul, doğduğu köye geri dönen tek kişidir. Anne ve iki kızı, 10 yıl önce evi terk ettikleri günden beri burayı terk etmediler. Bir gün baba, suyu yasadışı bir şekilde arazilerine aktararak aileye su sağlamaya karar verir. Üç kadın bu fikirden ürküyor, ancak genç oğul okula devam etmesine izin verilen her şeye itaatkar bir şekilde itaat ediyor. Borunun içinden fışkıran su, ailenin babaya karşı beslediği öfkeyle paralellik gösterir. Onları istemeden bu yere getirdi ve bir daha asla geri dönememelerinin nedeninin de evlerini terk etmelerinin nedeni olduğunu biliyorlar, ancak topraklarında yeni yeni akan su, bastırdıkları içgüdüsel özgürlük arzusunu yeniden uyandırıyor. bu yıllar.