Georges (Eddy Mitchell) ve Pierrot (Sagamore Stévenin) bir takımda çalışan iki hırsızdır. Son darbeleri işe yaramadı, ancak Georges beş yıl hapis yattıktan sonra serbest kaldığında, Pierrot onu değerli bir mücevher soygunu için tekrar birlikte çalışmaya ikna etmeyi hala başarır. Yeni darbe başlangıçta kusursuz gidiyor gibi görünüyor, ancak kısa sürede sorunlar ortaya çıkıyor, çünkü işin içinde çok fazla insan var: Çalınan mücevherlerin (Pascale Arbillot) sahibi Louise, sigortadan adam Pierrot için direnemeyecek kadar çekici. bahşişi veren kişi gitgide daha fazla gerginleşiyor ve mücevher satıcıları anlaşmadan paylarına düşenden fazlasını istiyorlar. Böylece her şey dağılmaya başlar ve giderek daha fazla kilit oyuncu ölür. Önce iki kuyumcudan biri Pierrot tarafından vurulur, ardından bahşiş veren sigortacı Pierrot tarafından balkonundan devrilerek intihar süsü verir. Bu arada Pierrot, kocası ölmek üzere olan Louise ile bir ilişkiye başlar, hatta ifadesini vermesi için polise kadar eşlik eder. İkinci kuyumcu mücevherlerin bir kısmını satmaktan döndüğünde parayı kendisine saklamak ister, bu yüzden Georges ve Pierrot karısını kaçırır ve boş bir villada tutar. Georges huzursuz olur ve parayı krupiyeden zorla almaya çalışır. Ama krupiye o kadar açgözlü ki, parayı ona vermektense Georges'u öldürmeyi tercih ediyor. Cesedi saklar, ancak kaçırılan karısı bulunduğunda, Georges'un saklı cesedini bulamayan polisler tarafından eve geri getirilir. Satıcı cesetten kurtulmaya çalıştığında, Pierrot onu takip eder ve önce onu Georges için bir mezar kazmaya zorlar. Krupiye canı için yalvarır ama Pierrot onu acımasızca vurur. Pierrot parayı bulmak için satıcının dairesine geri döndüğünde, polis gelmeden sadece birkaç dakika önce kaçar ve kaçırdığı karısı için bir paket dolar bırakır. Louise'in kocasının cenazesinde polis, Louise ve Pierrot'a mücevher hırsızı olduğunu düşündükleri Georges'u aradıklarını söyler. Louise aptal polisleri arar ve Pierrot onunla uzaklaşmak için arabasına binerken, kafasının içinde ölen ortağının sesini duyar ve ona gülümsemesini söyler, ne de olsa Paris'te bahar zamanıdır...