Yargısal bir hata nedeniyle haksız yere hapse atılan Constance Mayer, yeni bir kariyer yolu denemeye karar verir. Elli yaşında, eski çiftçi bir hukuk diploması alır ve son derece talepkar yargıç Frédéric Filiponi'nin katibi olarak Marsilya'ya taşınır. Constance, geri durmayan neşeli ve enerjik bir kadındır ve ikilinin üstlendiği davalara yeni bir bakış açısı getirir. Omzunda bir çip olduğunu düşünen adliyedeki meslektaşlarının öfkesini çekiyor. Ancak Constance'ın empatik doğası ve geleneksel olmayan yaklaşımı, yeni araştırma yöntemleri ve insancıl yaklaşımı Filiponi'yi konfor alanının dışına çıkmaya zorlarken, memurluğu karşılıklı bir öğrenme deneyimine dönüştürür.