2016 sonbaharında, 100.000'den fazla Iraklı asker ve milisten oluşan bir ordu, Irak'ın ikinci büyük şehri olan Musul'u IŞİD'in pençelerinden kurtarmak için seferber oldu. Iraklı gazeteci Ali Mula, Sünniler, Şiiler, Hıristiyanlar ve Kürtler de dahil olmak üzere bu huzursuz müttefikler ordusuna, mezhep farklılıklarını bir kenara bırakıp nihayet ülkelerini IŞİD belasından kurtarıp kurtaramayacaklarını öğrenmek için katılıyor. Ali, Musul'a giderken, kendisine "Timsah" diyen Sünni bir aşiret lideri, kocasının intikamını alan bir kadın milis lideri, kurnaz, İran destekli bir milis lideri, avukatlığa dönüşen bir kadın milis lideri de dahil olmak üzere unutulmaz bir karakter grubuyla karşılaşır. -savaşçı, IŞİD katillerinden oluşan seçkin bir grup ve IŞİD işgalinin acımasızlığından kurtulan mülteciler. Yolculuğunun sonuna yaklaşırken Ali, hain örgütünün ardındaki gerçeği ortaya çıkaran, ölmez bir IŞİD mahkumuyla yüz yüze tanışır. Musul'un kurtarılmasının ardından Ali şu soruyu düşünüyor: IŞİD'e karşı savaş bitti mi yoksa bir sonraki mezhep çatışmasının tohumları ekildi mi?