Daniel, Sara ve tek oğulları Eric, taşrada eski bir eve taşınan mutlu bir ailedir. Ev lokantacıları olarak çalışan Daniel ve Sara, iş bittikten sonra evi restore edip satma planları, Eric'in evin yakınındaki havuzda ölü bulunmasıyla büyük ölçüde değişir. Acıdan kırılan Sara, onunla yaptığı güçlü bir tartışmanın ardından bir günlüğüne ailesinin yanına taşınır, Daniel ise evde tek başına kalır. Ancak ertesi gece Daniel, Sara'dan özür dilemek için sesli bir mesaj gönderirken Eric'in sesini cep telefonuna kaydeder. Cevaplar arayan Daniel, elektronik ses fenomenleri konusunda uzmanlaşmış deneyimli ve ünlü bir yazar ve doğaüstü araştırmacı olan Germán Redondo ile tanışır. Kızı Ruth ile eve seyahat eden Germán, Daniel'in sesli mesajını analiz eder ve herhangi bir hayalet faaliyeti bulmayı umarak kızılötesi kameralar kurarken, aynı zamanda Ruth, karısının intiharından hala etkilenen babasına yaklaşmaya çalışır (Ruth'un anne) yıllar önce oldu. Cep telefonunu kontrol eden Sara, garip ve ürkütücü sesler tarafından aranır, aralarında Eric'i duyar, onu sadece Daniel ile Germán'ı bulmak için geri dönmeye zorlar, Ruth ise yakındaki kasabayı ziyaret ederken evin karanlık geçmişini öğrenir. Babasına geri dönmekten korkan Ruth, 300 yıl önce evin İspanyol Engizisyonu tarafından büyücülük davası olarak kullanıldığını açıklar. Sara yeni kurbanı en korkunç şekilde teslim edince Daniel, Germán ve Ruth, cadıların işkence gördüğü ve mahkum edildiği gizli yere bakarak kan banyosuna son vermek için evi yıkmaya çalışırlar. Ev onları öldürmeden önce alabilecekler mi?