Stola yazını festival şenliklerinin bunaltıcı pusunda geçiriyor. Ancak bir gün, yakındaki bir manastırdaki ortaçağ fresklerini keşfetme görevinde olan eski bir tanıdığı olan Roko ile karşılaşır. Roko, Stola'yı ve partiye giden rastgele bir grubu görevinde kendisine katılmaya ikna eder. Ancak, otobüsleri hiçliğin ortasında bozulduğunda, kısa gezintileri bilinmeyene doğru alegori bir yolculuğa dönüşür.